Hazret Çodri Sir Muhammed Zafrulla Han (8)
Dolu Dolu Bir Hayat
Allah’ın lütfuyla, Chaudhry Sahib, İlahi Merhamet altında başarılı, dolu dolu ve yoğun bir hayat sürdü. Dünyevi ve siyasi faaliyetleri sırasında bile, her zaman dini yönlere öncelik verdi. Olağanüstü bir bağlılıkla namazlarını zamanında kılmayı başardı. Zamanını en iyi şekilde değerlendirdi. Zamanını Allah’ı zikrederek süsledi. Hayatı boyunca kalemi ve diliyle cihad yaptı. Çok popüler olan Kur’an-ı Kerim İngilizceye çevirdi. Birçok kitap yazdı. Hazret-i Halifetül Masih I. RA ve kendi annesi hakkında ilham verici kitaplar yazdı. Otobiyografisini çok ayrıntılı ve çok mütevazı bir üslupla yazdı. Ayrıca Vadedilen Mesih’in yazdıklarını İngilizceye çevirdi. Hayatının son birkaç yılında dünyevi sorumluluklarından uzak durdu ve son nefesine kadar kendini tamamen imana hizmet etmeye adadı. Onun bu hizmetleri, sürekli hayır işleri kategorisine girer. Kompozisyon, yazma ve çeviri işleriyle meşgul olduğu, zamanının çoğunu buna ayırdığı günlerde, “Bütün gün meşgulüm, gece geç saatlere kadar devam ediyorum. Sonunda yorgun düştüğümde ve uyumaya karar verdiğimde, kalemimi bırakıp kendime şöyle derim: Zafrulla Han! Çok yorgunsun, biraz dinlen. Bugün Allah’ın sana verdiği kapasiteye göre çalıştın. Şimdi uyu. Allah sana daha fazla zaman verirse, geri kalanını yarın yaparsın. Bunu söyledikten sonra yatağa uzanırım.” Ne mistik ve ilham verici bir uyku tarzı!
Konuşmalarında sık sık bir Farsça dize kullanırdı: “کار دنیا کسے تمام نکرد”. Yani: “Hiç kimse bu dünyadaki tüm görevleri yerine getirmemiştir”. Bu gerçekten doğrudur, ancak zamanı en verimli şekilde kullanarak hayır işleri için harcayan Çodri Sahip, takip edilmeye değer bir örnek teşkil etmiştir. Her günü ve her anı Allah’ın bir lütfu olarak görür ve onu mümkün olan en iyi şekilde geçirmeye çalışırdı. Bu konu hakkında konuşurken, bu bilgece ifadede en uygun olan “mola” kelimesini sık sık kullanırdı. Konuşmalarında, ilahi lütuflara şükran duymak konusu sık sık gündeme gelirdi. Uyku ile ilgili olarak, Allah’ın kendisine bahşettiği sayısız nimetlerden birinin, başını yastığa koyar koymaz uykuya dalması olduğunu sık sık dile getirirdi. Böylece, zamanının hiçbiri boşa gitmezdi. Arabayla seyahat ederken, araba trafik ışıklarında kısa bir süre durduğunda uykuya daldığını ve araba yeniden hareket ettiğinde uyandığını birçok kez belirtmiştir.


