Birlik olmanın bereketi
Hz. Muslih Mevud ra bir yerde şöyle der:
Tarihte Napolyon isimli bir kral vardı. Onunla ilgili tarihçiler acayip bir olay yazmışlardır. O Fransa’nın kralıydı ve Ruslara saldırdı. Ruslar buna karşı, kendi köylerini ve şehirlerini ateşe vererek ilerlemek yöntemine başvurdular. Rusya’nın toprakları çok geniştir ve onun kuzey bölgesi öyle tehlikelidir ki bilmeyen birisi kar ve soğuk sebebiyle helak olur. Bu yüzden oralara ulaşınca Napolyon’un birçok askeri helak oldu. İşte o zaman Ruslar, Napolyon’un askerlerine saldırı yapmaya başladılar ve onları çok sıkıştırdılar. O kadar ki onlar geri çekilmeye mecbur kaldılar ve Napolyon kısa sürede geri dönmek zorunda kaldı. Dönüşte bir yerde yol o kadar daraldı ki oturmaya bile yer bulamadılar, çünkü etrafındaki her yer bataklıktı. Yere otursalar elbiseleri ve silahları çamura bulanırdı ve oturmazsalar da adım atmaya mecalleri kalmamıştı. O zaman Napolyon şu yönteme başvurdu: Orada bir sandalye vardı, onun üzerine bir kişiyi oturttu; Diğerini de sandalyeye oturan şahsın dizine oturttu ve üçüncüyü de ikincinin dizine oturttu. Böylece geniş bir halka yaparak her birini bir diğerinin dizine oturttu. Sonuncu adamın dizine o ilk adamı oturttu ve sandalyeyi onun altından alarak ona da kendisi oturdu. Böylece bütün ordu hem dinlenmiş oldu hem de eşyaları mahvolmadı.
İşte gördüğünüz gibi bir topluluk ile birlikte olmanın birçok avantajları vardır. Bazen de öyle faydaları olur ki insan, ortada bir sıkıntı olduğunun ve o sıkıntının çok hafiflediğinin farkına bile varmaz. Fakat aynı işi tek başına yapmaya kalkarsanız karşınıza birçok zorluk çıkar.
(Hutbat-ı Mahmud, Cilt 5, Sayfa 112-113, Alfazl 30 Mayıs 1916)
Çeviren: Osman Şeker


