Kuran-ı Kerim gibi mükemmel bir Kitap varken bir peygamberin gelmesine ihtiyaç var mı?
Şüphesiz Peygamber Efendimizinsav getirdiği şeriat her açıdan mükemmel olup Kıyamete kadar geçerlidir. Kuran-ı Kerim Allah tarafından korunmuş bir kitaptır, onu hiç kimse değiştiremez. Ancak Kuran-ı Kerim’in mükemmel olmasının Hz.Resulülah’ınsav “Hatemü’n Nebiyyin” oluşuyla ilgisi yoktur. Kuran-ı Kerim hakkında Müslüman Ahmediye Cemaati kurucusu Hz. Mirza Gulam Ahmedas şöyle demiştir: “Kuran bizzat “bugün ben sizin için dinimi tam seviyesine erdirdim ve nimetimi de üzerinize tamam ettim. Dininizin de İslam olmasını istedim” diye bir iddiada bulunmuştur. Bu ayet-i kerimede açık olarak belirtildiği gibi Kuran-ı Kerim tam ve mükemmel talimatlar ileri sürmüştür. Zaten Kuran-ı Kerim tam ve mükemmel talimatların gerektiği bir zamanda inmiştir. O bakımdan kâmil talimatları ileri sürdüğünü iddia etmek Kuran-ı Kerim’in hakkı idi. Bunun dışında hiçbir İlâhi kitap böyle bir iddia ileri sürmemiştir.” [1]
“Hz.Resulüllahsav adına kullanılan “Hatemü’n Nebiyyin” kelimesi kendiliğinden Hz.Resulüllah’a verilen kitabın da “Hatemü’l Kütüp” olmasını ve bütün kemalâtın o kitabın içinde bulunmasını istemektedir. Bu kelimede bizzat bu mevcuttur.” [2]
“Kuran-ı Kerim, benzeri ne daha önce geçmiş ne de daha sonra gelecek olan bir mucizedir. Onun feyiz ve bereket kapıları daima açıktır ve o Hz.Resulüllahsav zamanında olduğu gibi her devirde aynen parlamakta ve en yüce bir makamda bulunmaktadır.” [3]
Vadedilen Mesih’inas yazılarından anlaşıldığı gibi Kuran-ı Kerim’in her açıdan mükemmel oluşundan bir şüphemiz yoktur. Bazı kimseler Kitap bozulmadan bir peygamberin gelemeyeceğini iddia ederler. Bu iddia gerçek dışıdır ve Kuran-ı Kerim bu düşünceyi reddeder.
ثُمَّ اٰتَیۡنَا مُوۡسَی الۡکِتٰبَ تَمَامًا عَلَی الَّذِیۡۤ اَحۡسَنَ وَتَفۡصِیۡلًا لِّکُلِّ شَیۡءٍ وَّہُدًی وَّرَحۡمَۃً لَّعَلَّہُمۡ بِلِقَآءِ رَبِّہِمۡ یُؤۡمِنُوۡنَ ﴿۱۵۵﴾٪
Sonra Rablerine kavuşacaklarına inansınlar diye Biz, iyilik edenin bütün ihtiyaçlarını karşılayan, her şeyi açıklayan ve hidayet ile rahmet olan Kitab’ı Musa’ya verdik.[4]
وَلَقَدۡ اٰتَیۡنَا مُوۡسَی الۡکِتٰبَ وَقَفَّیۡنَا مِنۡۢ بَعۡدِہٖ بِالرُّسُلِ ۫ وَاٰتَیۡنَا عِیۡسَی ابۡنَ مَرۡیَمَ الۡبَیِّنٰتِ وَاَیَّدۡنٰہُ بِرُوۡحِ الۡقُدُسِ ؕ اَفَکُلَّمَا جَآءَکُمۡ رَسُوۡلٌۢ بِمَا لَا تَہۡوٰۤی اَنۡفُسُکُمُ اسۡتَکۡبَرۡتُمۡ ۚ فَفَرِیۡقًا کَذَّبۡتُمۡ ۫ وَفَرِیۡقًا تَقۡتُلُوۡنَ ﴿۸۸﴾
Biz, Musa’ya Kitap verdik. Arkasından birbiri ardınca (bildiğiniz) peygamberleri gönderdik. Meryem’in oğlu İsa’ya apaçık ayetler verdik. Ona Ruhü’l Kudüs ile güç ihsan ettik. (Siz, hepsine karşı çıktınız. Söyleyin bakalım,) bir peygamber hoşunuza gitmeyen (talimatı) getirince, kibirlenmeniz (hoş bir şey mi?) Nitekim bir kısmını yalanlayacak, bir kısmını (da) öldürecek misiniz?
Bu ayetlerden anlaşıldığı gibi Hz. Musa’yaas Kitap verildi. Ve bu bir tek Kitaba hizmet etmek üzere ardı ardına peygamberler gönderildi. Hz. Musaas peygamber olarak tayin edilince ricası üzerine Hz. Harunas peygamber olarak gönderildi. Acaba Harun’a peygamberlik verilmeden Tevrat bozulmuş muydu? Yahut Hz. Musaas ve kavmi, hâşâ İlâhi Kelâm’ı unutmuş muydular? Davudas peygamber olarak geldi ve arkasından Süleymanas geldi. Acaba Zebur’da hangi tahrif yapılmıştı ki Hz. Süleyman’a ihtiyaç duyuldu? Hz. İbrahim’inas devrine gelince, ondan sonra oğlu İsmailas ile İshakas peygamber seçildiler. Hz. İbrahim’inas hangi talimatı değişikliğe uğramıştı ki İsmail ile İshak’a ihtiyaç duyuldu? Hz. İshakas daha hayattayken Hz. Yakub’aas peygamberlik verildi. Hz. Yakupas daha yaşıyorken Hz. Yusufas peygamber olarak tayin edildi. Hangi değişiklik İlâhi Kitap’ta yapılmıştı o arada?
Hz.Resulüllah hakkında Kuran-ı Kerim şöyle der:
ہُوَ الَّذِیۡ بَعَثَ فِی الۡاُمِّیّٖنَ رَسُوۡلًا مِّنۡہُمۡ یَتۡلُوۡا عَلَیۡہِمۡ اٰیٰتِہٖ وَیُزَکِّیۡہِمۡ وَیُعَلِّمُہُمُ الۡکِتٰبَ وَالۡحِکۡمَۃَ ٭ وَ اِنۡ کَانُوۡا مِنۡ قَبۡلُ لَفِیۡ ضَلٰلٍ مُّبِیۡنٍ ۙ﴿۳﴾
English – Maulawi Sher Ali
“Hak Teâlâ, Hazreti Muhammed’isav ümmiyyinlerden (tahsil görmemiş olanlardan) seçti. O, onlar arasından resul olarak geldi. Allah’ıncc ayetlerini onlara okumakta ve onları pak etmektedir. Onlara Kitap öğretmekte ve hikmetini de açıklamaktadır. Hâlbuki onlar daha önce büyük bir sapıklık içindeydiler.”[5]
Bu ayet-i kerimeden anladığımız gibi Peygamber Efendimizsav kendisine iman edenlerin kalplerini manen her türlü pislikten arındırıp onları tertemiz kılardı. Bir peygamberin vasıflarından biri de budur işte. Eğer “Kitap” kendi başına yeterli olsaydı, o zaman Allahcc hiçbir peygamber göndermeyip insanlar okusunlar diye sadece bir kitap indirirdi. Hz. Musa’ya verilen levhalar, kavmine verilemez miydi? Bugünün Müslümanlarını Hz. Resulüllah’ınsav ashabıyla şöyle bir karşılaştırınız. Kuran-ı Kerim’in bugün de aynen mevcut olduğu halde Müslümanlar da aynı mıdır? Artık Peygamber Efendimizsav ümmetin içinde bulunmamaktadır. Ümetin bütün mahrumiyeti budur. Eğer “Kitap” kendi kendine yeterli olsaydı, bugün bu ümmet bu feci duruma düşmezdi.
[1] Dibace Berahin-i Ahmediye; c.5; s.2-5
[2] Melfuzat; c.3; s.36
[3] Melfuzat; c.3; s.57
[4] Enam suresi, ayet 155
[5] Cuma suresi ayet. 3


