Peygamber Efendimizinsav dilinden peygamberliğin devamı

Hazreti Resulüllah’ınsav “Hatemünnebiyyin”oluşuyla ilgili ayet-i kerime H.5 senesinde inmiştir. Bu ayetin inişinden sonra H.9 senesinde Hz. Resulüllah’ınsav oğlu Hz. İbrahim vefat etmiştir. O vefat edince Hz. Resulüllahsav şöyle buyurdu:

’’ عن ابن عبّاس قال: لما مات إبراهيم ابن رسول الله ﷺ، وقال: إن له مرضعا في الجنة، ولو عاش لكان صدّيقا نبيّا ولو عاش لعتقت أخواله القبط وما استرقّ قبطيّ (ابن ماجه، کتاب الجنائز، باب ما جاء في الصلاة على ابن رسول الله ﷺ وذكر وفاته)

“İbn-i Abbas’ınra rivayetine göre, Resulüllah’ınsav oğlu Hz. İbrahim vefat edince, o şöyle buyurdu: “Cennette onu emzirecek birisi bulunmaktadır. Eğer o yaşasaydı hak peygamber olurdu.”[1]

Eğer Hz. Resulüllahsav mutlak manada “Son Peygamber” olsaydı; o zaman onun, “oğlum Hz. İbrahim yaşasaydı peygamber olamazdı çünkü ben Hatemü’n Nebiyyinim” manasında bir söz söylemesi gerekirdi. Ama görüldüğü gibi Hz. Resulüllahsav bunun tersine “Oğlum yaşasaydı hak peygamber olurdu” buyurmuştur.

Buna benzer başka bir hadis-i şerif şöyledir:

“لما توفي إبراهيمُ أرسل النبيّ ﷺ إلى أمه “مارية” فجاءته وغسلته و کفنته، وخرج به وخرج الناس معه فدفنه. وأدخل ﷺ يده في قبره فقال: أما واللّٰه إنه ـه لنبيّ بن نبي ۔ “

(الفتاوى الحديثية لأحمد شهاب الدين المكي، ص ١٧٦)

“İbrahim vefat edince Hz. Resulüllahsav annesi Hz. Mariye’yira çağırdı. O, gelip ona gusül verdi ve kefen giydirdi. Hazreti Resulüllahsav diğer insanlarla beraber çıktı ve oğlunu mezara koydu. Daha sonra mübarek elini mezarın içine doğru uzattı ve: “Allah adına yemin olsun ki o, peygamber oğlu peygamberdir” buyurdu.[2]

Ehl-i Sünnet’in ileri gelen imamlarından büyük hadis âlimi İmam Molla Aliyyü’l Karîar bu hadisi şöyle izah etmiştir:

’’ ومع هذا لو عاش إبراهيم وصار نبيا، وكذا لو صار عمر نبيا لكانا من أتباعه عليه الصلاة والسلام كعيسى والخضر وإلياس عليهم السلام. فلا يناقض قوله تعالى : ’وخاتم النبيين‘ إذ المعنى أنه لا يأتي نبي بعده ينسخ ملته و لم يكن من أمته.”

(الأسرار المرفوعة في الأخبار الموضوعة لملا على القاري ص ۱۹۲)

“Eğer Hz. İbrahimra yaşasaydı ve peygamber olsaydı; keza eğer Hz. Ömerra peygamber olsaydı; İsa, Hıdır ve İlyasas gibi onlar da Hz. Resulüllah’asav tabi olurdu. Hz.Peygamber Efendimizinsav bu hadisi “Hatemü’n Nebiyyin” ayetine ters düşmemektedir, çünkü Hatemü’n Nebiyyin ayetinin anlamı şudur: Peygamber Efendimizdensav sonra onun şeriatını sona erdirecek ve ümmeti arasından olmayan bir peygamber gelmeyecektir.”[3]

İmam Molla Aliyyü’l Karî’nin açıklamasından da anlaşıldığı gibi Hz. Resulüllah’ınsav Hatemü’n Nebiyyin oluşundan sonra mutlak manada peygamberliğin kapısı kapatılmamıştır. Sona ermiş olan; şeriat sahibi peygamberin gelmesi ve onun ümmeti arasından olmayan peygamberin gelişidir.Derleyen: Raşit Paktürk


[1] İbn-i Maceh; Kitabü’l Cenaiz

[2] El-Fatava el Hadisiye; Ahmed Şehabüddin Mekkî s.176

[3] El-Esrarü’l Merfua fil ahbari’l Mevzua, Molla Aliyyü’l Kârî, s.192

Start typing and press Enter to search