İslam büyüklerimize göre “Hatemü’n Nebiyyin” ayetinin anlamı

Biz, ümmet büyüklerinin hatemü’n nebiyyin konusundaki ifadelerini olduğu gibi aktarıyoruz. Karar okuyucuya aittir.

Hz. İmam Fahruddin Raziar (öl. H.544) şöyle demektedir:

’’ فا العقل خاتم الکل، والخاتم یجب ان یکون افضل۔ الا تری ان رسولنا ﷺ لمّا کان خاتم النبیین کان افضل الانبیاء علیھم الصلاۃ والسلام۔ ‘‘

(التفسیر الکبیر للامام الرازی تحت الاٰیۃ : قال رب اشرح لی صدری )

“Hatem”in en üstün olması gereklidir. Görmüyor musun ki bizim Peygamberimizsav “Hatemü’n Nebiyyin” olduğu için bütün peygamberlerden daha üstündür.” [1]

Allâme İbn-i Haldun (öl. H.808)  şöyle demektedir:

’’ و یمثلون الولایۃ فی تفاوت مراتبھا بالنبوۃ، ویجعلون صاحب الکمال فیھا خاتم الاولیاء ای حائز الرتبۃ التي ھي خاتمۃ الولایۃ ، کما کان خاتم الانبیاء حائز للمرتبۃ التي ھي خاتمۃ النبوۃ۔ ‘‘

(تاریخ ابن خلدون ج۱ ص ۲۷۱ )

“(Âlimler) velayeti, değişik mertebeleri bakı­mından nübüvvete benzetirler. Hz. Resulüllahsav peygamberliğin en üstün mertebesine ulaştığı için “Hatemü’l Enbiya” olduğu gibi, velayetin en üstün mertebesine ulaşmış olana da “Hatemü’l Evliya” denir.”[2]

Hz. Seyyid Abdülkadir Geylanî’nin mürşidi Hz.Ebu Said Mübarek İbn-i Ali (öl. H.513) şöyle demektedir:

’’ و الاخیرۃ منھا اعني الانسان اذا عرج ظھر فیہ جمیع المراتب المذکورۃ مع انبساطھا و یقال لہ الانسان الکامل ۔ والعروج و الانبساط علی الوجہ الاکمل کان فی نبینا ﷺ ولھذا کان ﷺ خاتم النبیین۔ ‘‘

(تحفۃ مرسلۃ شریف لأبی سعید المُخرّمي، ترجمۃ و شرح : محمد عبد العزیز الجالندھری، ص ۵۱ )

“İnsan yüceliklere doğru yükseldiği zaman, daha önce belirtilmiş olan bütün yüce merte­beler o insanın içinde en derin bir şekilde belirir. Böyle kimseye insan-ı kâmil denir. Yüceliklere doğru hareket ederek en derin bir şekilde yüce mertebelere ulaşmak (miraç) tam olarak Peygamberimiz’esav nasip olmuş­tur. Zâten onun için o, “Hatemü’n Nebiyyin” olmuştur.” [3]

Mevlana Celâlettin-i Rumî Hazretleri (öl. H.672 ) şöyle buyurmaktadır:

بہر این خاتم شد است او کہ بجود  مثل اونے بود نے خواہند بود

چونکہ در صنعت برد استاد دست تو نہ گوئی صنعت بر تو است

“Eli açık olmak (ve feyizleri başkalarına aktarmak) bakımından ne daha önce birisi tam olarak ona eşit olmuştur, ne de daha sonra birisi ona eşit olacaktır. Onun için o, “Hatem” olmuştur. Bir usta kendi sanatında doruğa ulaştığı zaman ona: “Bu sanat seninle tamamlandı, bitti” demez misin sen?”[4]

Mevlana Muhammed Kasım Nanotavî şöyle demektedir:

“Peygamberler, Allah’ıncc buyruklarını insanlara ulaştırmak bakımından, valiler gibi, sanki Allah’ıncc valileridir. Memurlukların en üstünü ve en yücesi valilik yahut bakanlıktır. Bütün memurlar ona tabi olurlar. O, ötekilerin emirlerini durdurabildiği gibi, hiç kimse de onun emirlerine karşı gelemez. Onun bir tek sebebi vardır. O da bütün memurlukların onda sona ermiş olmasıdır. Aynı şekilde peygamberlik mertebelerinin “Hatem”inden daha üstün başka bir mertebe yoktur. Varolan bütün mertebeler onun yetkisi altındadır.”[5]

Hz. İmam Rabbani Şeyh Ahmed Sirhindî (öl. H.1034) şöyle buyurmuştur:

حصول کمالات نبوت مر تابعاں   را بطریق تبعیت و وراثت بعد از بعثت ختم الرسل علیہ و علی جمیع الأنبیاء والرسل  الصلوت والتحیات منافی خاتمیت او نیست علیہ وعلی آلہ الصلوۃ والسلام فلا تکن من الممترین ۔

Hatmürrüsulsav ve bütün nebilerle resullere salât-ü selâm olsun. Hz. Hatmürrüsul Muhammed-i Mustafa’nınsav peygamber olarak ortaya çıkmasından sonra, kendisine tâbi olanların, tâbi olmak yoluyla yahut varis olarak, peygamberlik kemalâtını elde etmeleri, Hz. Resulüllah’ın “Hatem” oluşuna aykırı değildir, onun için ey muhatap! Sen şüphe içinde olanlardan olma.”[6]

Hz. Ebu Cafer, İmam Bakirar ise şöyle demektedir:

’’ عن ابي جعفر  علیہ السلام  فی قول اللہ عزّ و جلّ : [فَقَدۡ  اٰتَیۡنَاۤ  اٰلَ  اِبۡرٰہِیۡمَ  الۡکِتٰبَ  وَالۡحِکۡمَۃَ  وَاٰتَیۡنٰہُمۡ  مُّلۡکًا  عَظِیۡمًا ] جعل منھم الرسل والانبیاء و الائمۃ ، فکیف یقرّون فی آل ابراھیم علیہ السلام و ینکرونہ  فی آل محمد صلی اللہ علیہ و آلہ ۔ ‘‘

( الصافی ، شرح اصول الکافی ، لملا خلیل ، کتاب الحجۃ ، ج ۳ ص ۱۱۹ )

“Hz. İmam Ebu Caferar Hz. İbrahim’in ümmetinde resuller, peygamberler ve imamlar bulunduğunu ileri sürerek şöyle buyurdu: “Bazı kimseler Hz. İbrahim’inas ümmetinde resuller, peygamberler ve imamlar bulunduğunu kabul ederek, Hz.Muhammed’insav ümmetinde onların var olabileceğini nasıl inkâr ederler?”[7]

Hz. Mevlana Celâlettin-i Rumî şöyle demektedir:

مکر کن در راہ نیکو خدمت  تا نبوت یابی اندر امتے

“İyilik yolunda öyle bir hizmet etmeyi düşün ki ümmet içinde nübüvvet (peygamberlik) elde edesin.”[8]

Şah Veliyullah Muhaddis Dehlevî şöyle der:

’’ امتنع ان یکون بعدہ نبي مستقل بالتلقي ۔ ‘‘

(الخیر الکثیر ص ۷۸)

“Hz. Resulüllah’tansav sonra,  ondan feyiz almadan peygamberlik mertebesine ulaşacak hiçbir peygamber bulunamaz.” [9]

Hz. Ebu Abdullah Muhammed B. Ali Hüseyin El-Hâkim Et-Tirmizi (öl. H.308) şöyle der:

’’ فان الذي عَمِیَ عن خبرِ ھذا یظنُّ ان خاتم النبیین تاویلہ انہ آخرھم مبعثا ۔ فأي منقبۃ فی ھذا ؟ و أي علم فی ھذا ؟ ھذا تاویل البُلہِ الجھَلۃ ۔ ‘‘

(کتاب ختم الاولیاء ص ۳۴۱ )

Hatemü’n nebiyyinin manasının,  Resulüllah’ınsav ba’set[10] bakımından son peygamber olduğu zannedilmektedir. Peki, bunda ne üstünlük vardır ve bunda ne ilmî izahat bulunmaktadır. Bu ahmaklarla cahillerin açıklaması­dır.”[11]

Hz. Şeyh Muhyüddin İbn-i Arabî (öl. H.638) şöyle demektedir:

’’ فا لنبوۃ ساریۃ الی یوم القیامۃ فی الخلق وان کان التشریع قد انقطع۔ فالتشریع جزء من اجزاء النبوۃ ۔ ‘‘

(الفتوحات المکیۃ ج ۳ ص ۱۵۹ ، الباب الثالث و السبون فی معرفۃ عدد ما یحصل من الاسرار للمشاھد )

“Nübüvvet, halk arasında kıyamet gününe kadar caridir. Yalnız şeriat sona ermiştir. Sebebi de: şeriatın, nübüvvetin parçalarından ancak bir parça olmasıdır.”[12]

’’ فان النبوۃ التي انقطعت بوجود رسول اللہ ﷺ انما ھي نبوۃ التشریع ، لا مقامھا ، فلا شرع یکونا ناسخا لشرعہ ﷺ ، ولا یزید فی شرعہ حکما آخر ۔ و ھذا معنی قولہ ﷺ : ان الرسالۃ و النبوۃ قد انقطعت ، فلا رسول بعدی ولا نبی ۔ ای لا نبی بعدی یکون علی شرع یخالف شرعی ، بل اذا کان یکون تحت حکم شریعتی ، ولا رسول ای لا رسول بعدی الی احد من خلق اللہ بشرع یدعوھم الیہ ۔ فھذا ھو الذی انقطع و سدّ بابہ ، لا مقام النبوۃ ۔ ‘‘

(المرجع السابق ص ۴ )

“Hz. Resulüllah’ınsav kişiliğinde sona ermiş olan teşriî nübüvvettir (yeni şeriat getiren peygamberliktir); yalnız peygamberlik derecesi değildir. Artık onun şeriatını ortadan kaldıran yahut onun şeriatına yeni bir hüküm ilâve eden peygamberlik olmayacaktır. Hazreti Resulüllah’ınsav: “Risalet ve nübüvvet sona ermiştir; benden sonra ne bir resul ne de bir nebi vardır” sözünün anlamı şudur. Benim şeriatıma muhalif bir şeriata bağlı olan bir peygamber olamaz. Aksine ne zaman olacaksa benim şeriatımın emirleri altında olacaktır. “Bir resul yoktur” demek; benden sonra insanlara yeni bir şeriat getiren ve onları o şeriata çağıran bir resul olmayacaktır. İşte sona er­miş olan ve kapısı kapanmış olan budur. Yoksa peygamberlik rütbesi sona ermemiştir.”[13]

Hz. Şeyh Bali  Efendi  (öl. H.960)  şöyle demiştir:

’’ فخاتم الرسل ھو الذی لا یوجد بعدہ نبي مشرع ۔ ‘‘

(شرح فصوص الحکم ص ۵۶ )

“Hatemürrüsul” odur ki kendisinden sonra yeni bir şeriat getiren peygamber yoktur.” [14]

Hz. İmam Abdülvehhab Eşş’arani şöyle der:

’’ اعلم ان النبوۃ لم ترتفع مطلقا بعد محمد ﷺ ، وانما ارتفع نبوۃ التشریع فقط ۔ ‘‘

(الیواقیت و الجواھر ، ج ۲ ص ۳۵ )

“Biliniz ki mutlak (kayıtsız şartsız) peygamberlik sona ermemiştir. Sona ermiş olan teşriî (yeni bir şeriat getiren) peygamber­liktir.”[15]

Hz. Seyyid Abdülkerim Ceylanî şöyle der:

’’ فانقطع حکم النبوۃ التشریع  بعدہ ، وکان محمد ﷺ خاتم النبیین ، لأنہ جاء بالکمال ولم یجئ احد بذٰلک ۔ ‘‘

(الانسان الکامل ج ۱ ص ۱۱۵ )

“Hz. Muhammed’densav sonra şeriat artık sona ermiştir. Hz. Muhammedsav Hatemü’n Nebiyyin oldu. Yani o, peygamberliğin en yüce makamına ulaştı. Fakat başka hiç kimse o makama ulaşamadı.”[16]

Hz. Şeyh Abdülkadir El-Kürdistanî şöyle buyurmuştur:

’’ ۔۔۔ ان معني کونہ خاتم النبیین ھو انہ لا یُبعث بعدہ نبیٌّ آخر بشریعۃ اخری ۔ ‘‘

( تقریب المرام فی شرح تھذیب الکلام  للشیخ عبد القادر الکردستانی ج ۲ ص ۲۳۳ )

“Resulüllah’ın “Hatemü’n Nebiyyin” oluşu­nun anlamı şudur ki ondan sonra artık yeni bir şeriat sahibi bir peygamber gönderilmeyecektir.”[17]

Hz. Şah Veliyüllah Muhaddis Dehlevî şöyle demektedir:

’’ و ختم بہ النبیون ای لا یوجد من یامرہ اللہ سبحانہ بالتشریع علی الناس ۔ ‘‘

(التفھیمات الالھیۃ ، ج ۲ ص ۸۵ )

“Resulüllahsav vasıtasıyla bütün peygamberler hatem edildi. Bu demektir ki artık Allahcc tarafından seçilip insanlara yeni bir şeriat getirecek olan herhangi bir peygamber yoktur.”[18]

Mevlana Muhammed Kasım Nanotavî bu konuda şöyle bir açıklama yapmıştır:

“Alelade insanların düşüncesine göre Resulüllah’ın “Hatem” oluşunun anlamı şudur ki onun zamanı, geçmiş peygamberlerin zamanlarına nazaran daha sonradır ve o, en son peygamberdir. Ancak bilgili kimseler, zaman bakımından önce yahut sonra olmasında hiç bir fazilet ve üstünlük bulunmadığını iyi bilirler. Bu durumda Yüce Rabbimizin Resulüllah’ısav methederek: “O Allah’ın Resulü ve Hatemü’n Nebiyyindir”[19] buyurması nasıl doğru olabilir? Yalnız eğer buifadeyi meth kabul etmezsek ve bu ayete meth ayeti demezsek o zaman elbette “Hatemiyet”in anlamı zaman bakımından son olmak şeklinde doğru olabilir. Fakat ben İslam ehlinden hiçbirisinin bu açıklamaya tahammül edemeyeceğini iyi bilirim.”[20]

Ebülhasanat Abdülhay Farengi Mahallî, Dafiülvesvas adlı eserinde şöyle der:

“Hz. Resulüllah’tansav sonra yahut onun zamanında başka birisinin ancak peygamber olabilmesi muhal (imkânsız) değildir. Aksine yeni bir şeriat getiren bir peygamberin varoluşu elbette imkân haricindedir.”[21]

Aynı zat şöyle bir fetva vermiştir: “Ehli Sünnet ulemaları bile şu fikri ileri sürerler: Hz. Resulüllahsav zamanında, yeni bir şeriat getiren bir peygamber olamaz ve Resulüllah’ın nübüvveti bilumumdur.[22] Artık onunla hemasır[23] olacak olan bir peygamber Muhammedî şeriata bağlı olacaktır.” [24]

Derleyen: Raşit Paktürk-Osman Şeker


[1] Tefsir-i Kebir; İmam Razi; “Kale rabbişrahlî sadrî” ayetinin tefsiri

[2] Tarih ibni Haldun; c.1 s.271

[3] Tuhfe-i Mürsile, tercüme ve şerhi, Muhammed Abdülaziz calandarî, s.51

[4] Mesnevi ;c.6 şiir no.171-172

[5] Mübahese-i Şeh Cihan Pur; s.24-25

[6] Mektubat; c.l No.301; s.432

[7] Essafi, Şerh Usûlü’l Kafi, c.3 ; s.119

[8] Mesnevi, c. 1; s. 53

[9] El-Hayrü’l Kesir; s.78

[10] Ba’set, Hz. Resulüllah’a peygamberliğin gelişi ve kendisi tarafından ilân edili­şi demektir.(çev.)

[11] Kitap Hatmü’lEvliya; s. 341

[12] Futuhat-ı Mekkiye; c.3, s.159

[13] A.G.E. s.4

[14] Şerh-i Fususü’l Hikem; s.56

[15] Elyavakit velcevahir; c.2; s.35

[16] El-İnsanü’l Kâmil; C.l s.115

[17] Takribü’l meram; Fi Şerhi Tehzibi’l Kelam C.2; s.233

[18] Tefhimat-i İlahiye; c.2 s. 85

[19] Ahzap suresi, ayet 41

[20] Tahzirü’n nas; s. 3

[21] Dafiü’l vesvas; s. 16

[22] Yani sonsuza dek devam edecektir.(çev)

[23] Hz. Resulüllah’ınsav peygamberliği kıyamete kadar, hatta kıyametten sonra bile devam edeceğinden bu arada gelecek olan her peygamber Resulüllah ile hem asır olacak­tır.

[24] Mecmua-i Fetava; c.l; s.144

Start typing and press Enter to search