Birinci Halifenin Küsûf Namazı ve Tarihi Konuşması
Vadedilen Mesih’in as birinci Halifesi Mevlevî Hekim Nuruddin ra 14 Ocak 1907’de güneş tutulduğunda Kadiyan’da, Küsûf (güneş tutulması) namazı kıldırıp bir konuşma yaptı ve şöyle dedi;
“Allah-u Teâlâ Peygamber Efendimizesav Ahzap suresi 47. ayette سِرَاجاً مُنِیْرًا (aydınlatan güneş) demiştir… O Gerçek Güneşsav,güneşin bazen tutulduğunu ve bazı sebeplerden dolayı yeryüzündekilerin güneşin nurundan faydalanamadığını görünce, benim nuruma da mani olan buna benzer engeller çıkabilir düşüncesiyle içi burkuldu. Bundan dolayı o, güneşin ışığı eskiden olduğu gibi yeryüzüne gelmeye başlayıncaya kadar sadaka, dua, istiğfar ve namaza devam etti.
Her mümin, Peygamber Efendimizesav itaati nispetince onun nurundan nurlanır, tıpkı oğulun babasının etkisinde kaldığı gibi. Bundan dolayı Allah-uTeâlâ:
مَا کَانَ مُحَمَّدٌ اَبَاۤ اَحَدٍ مِّنۡ رِّجَالِکُمۡ وَلٰکِنۡ رَّسُوۡلَ اللّٰہِ وَخَاتَمَ النَّبِیّٖنَ
buyurmaktadır. Yani; Hz. Resulüllah’ınsav cismanî oğlu yoktur ama manevi oğulları sayısızdır. Bundan dolayı her mümin böyle bir manzara (güneş tutulması) gördüğünde, kendi nurunun da başkalarına ulaşmasına bazı sebepler engel teşkil edebilir korkusuyla kaygılanır ve kaygılanması da gerekir. Bundan dolayı o, musibetin ortadan kalkması için gerekli yollara başvurur, sadaka verir, istiğfar eder ve zorluk zamanında Peygamber Efendimizinsav namaza durduğu gibi namaza durur. Eninde sonunda Allah’ıncc rahmeti coşar ve güneşin ışığını engelleyen sebeplerin kalktığı gibi, dua ve istiğfar ile müminin feyzine mani olan şeyler ortadan kalkar… Siz de Aydınlatan Güneş’insav oğullarısınız. Bundan dolayı nurunuzun insanlara ulaşması için bütün gereken yollara başvurunuz.” (Hutubat-ı Nur, Sayfa 244)


