Osmanlı Devleti ve İngilizler
Osmanlı Devleti, Hindistan Müslümanları ve İngiltere ilişkilerini, İSAM Yayınları tarafından yayınlanan Azmi Özcan’ın kaleme aldığı, “PANİSLAMİZM” adlı kitaptan olduğu gibi yorumsuz olarak okuyucularımıza aktarıyoruz.
1857 Büyük Hind Ayaklanması ve Sonrası
1857’de önce bir grup askerin başkaldırışı olarak başlayan hareket kısa zamanda her tarafa yayılmış ve İngilizleri Hindistan’dan çıkarmaya yönelik bir bağımsızlık mücadelesine dönüşmüştü. Ayaklanma sırasında zaman zaman güç durumlarda kalan İngilizler, birkaç sene önce Kırım Savaşında Osmanlılara yardım etmiş olmalarını kendi lehlerine çok iyi kullanacaklardı.
Hindistanlılar, İngilizlere karşı olan mücadelelerinde dışarıdan da destek aramışlardı. Tabiatıyla yardım alabileceklerini umdukları devletlerden birisi de Osmanlı Devleti idi. Elimizde kesin bilgi olmamakla birlikte, bazı kaynaklar, Hintlilerin bu gaye ile Osmanlılara müracaat ettiklerini, fakat bir netice alamadıklarını bildirmektedir.
Buna mukabil İngilizler hem ayaklanmayı bastırmak için gönderdikleri askerlerin Mısır’dan geçmesi için Sultan Abdulmecid’den (1839-1861) izin almışlar, hem de Müslümanların İngilizlere karşı savaşmamasını tavsiye eden bir mektup göndermesini sağlamışlardı. Bu mektup bütün Hindistan’a yayılmış ve camilerde okunmuştur. O sırada İstanbul’da İngiliz Büyükelçisi olan Redcliffe’e göre, Sultan Abdulmecid “isyancıların işlediği katliamları lanetledi” ve şöyle devam etti:
Müslümanların İngiltere’ye karşı benim kanaatlerimden farklı bir kanaate sahip olduklarını düşünürsem haksızlık etmiş olurum. Onlar Kırım Savaşında İngilizlerin bize sağladıkları desteği unutmuş olamazlar. Artık Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında bir düşmanlık söz konusu değildir.
Öte yandan, ayaklanmanın neticesinde İngilizlerin duruma hakim olmaları ve Delhi’nin tekrar zaptı, Osmanlılar tarafından da memnuniyetle karşılanmıştı. Hatta Ali Paşa bu vesile ile İngiliz Hükümetine bir mesaj gönderip, tebriklerini bildirdi. Ayrıca Sultan Abdülmecid de olaylar sırasında zarara uğrayan İngilizler için açılan yardım kampanyasına 1.000 sterlinlik bir bağışta bulundu.
Şüphesiz Sultan Abdülmecid, Hintlilerin İngilizlere karşı kendi düşüncelerini paylaştığını zannetmekle yanılıyordu. Ancak bununla birlikte Müslümanlar üzerinde ciddi bir nüfuzu olduğu da bir gerçekti. Bu gerçek, İngiliz Başbakanı Palmerstone tarafından, yaptığı yardımlar için Padişaha teşekkür ederken bizzat dile getirilmiş ve bu davranışının “onu kendi mezheplerinin en büyük önderi olarak kabul eden Hind Müslümanları üzerinde çok büyük tesiri olacağı” ifade edilmişti. Nitekim söz konusu bu tesirin belki de en çarpıcı ifadesi 1880’lerde Haydarabad Başbakanı olan Salar jung’un şu ifadesidir:
Merhum babamın bana sık sık anlattığına göre İngilizler ayaklanmayı bastırabilmek ve Müslümanları kendi saflarına çekebilmek için hilafet makamının manevi nüfuzunu devamlı olarak kullanmıştır. Bu suretle Osmanlıların Kırım Savaşından dolayı İngiltere’ye olan borcunun tamamı ödenmiştir. Halife duruma müdahale edince yerlilerin en savaşçıları İngilizleri desteklediler. Aksi halde Hindistan’daki bütün Avrupalıları yok edebilirlerdi.


