Hazret Çodri Sir Muhammed Zafrulla Han

Çeviren: Abdul Noor Khawaja

Muhabbet, Sohbet Etme Tarzı

Çodri Sahip ile gayri resmi görüşmeler yani Sohbetler harika bir deneyimdi. Sevgi dolu bir nezaketle sohbet ederdi. Dini ve ruhani konular, entelektüel ve bilimsel konular ve kişisel anekdotları hakkında çok aydınlatıcı ve neşeli konuşurdu. Olayları anlatırken, tarih ve gün, yer, uçaklar ve hava durumu gibi tüm ayrıntıları dikkat çekici bir netlikle verirdi. Tüm bu detayları hatırlamayı nasıl başarıyordu, bugün bile aklım almıyor. Bazı anlatılarını farklı toplantılarda tekrarladı ancak hiçbir çelişki olmadan ayrıntılarda dikkate değer bir tutarlılık vardı. Sahip olduğu bir diğer iyi özellik de hiçbir sorudan çekinmemesi ve duruma göre kısa ya da ayrıntılı bir yanıt vermekten mutluluk duymasıydı. Bir gün, ikimiz yemek masasında otururken, birden aklıma tuhaf bir soru geldi. Ona sordum: “ Çodri Sahip! Allah sana bol bol nimet vermiş. Size birçok ilim ihsan etmiş. Bilmediğiniz şeyin ne olduğunu öğrenmek istiyorum.“ Gülümsedi ve şöyle dedi: “Çok güzel bir soru sordunuz. Daha önce hiç kimse bana böyle bir soru sormamıştı.”

Kısa bir duraksamadan sonra şöyle dedi: “Haklısınız. Allah, lütfuyla bu aciz kulunu gerçekten de bol bol nimetlendirdi. Varlığımın her zerresi her zaman şükranla O’na boyun eğiyor. Ancak bilmediğim birkaç şey var. Biri araba kullanmak, diğeri de daktilo yazmak.“ Hemen ekledi: “Rabbimin bana olan lütfudur ki bu becerilerin eksikliği hayatım boyunca işimde hiçbir zorluğa ya da engele neden olmadı.“ Daha da detaylandırdı: “Hayatımı devam eden seyahatlerle geçirdim. Ne zaman bir yere gitmem gerekse Rabbim bana sadece bir araba değil, aynı zamanda bir şoför de sağladı. Sürüş becerisi eksikliği nedeniyle hiçbir zaman sorun yaşamadım.”

“Aynı şekilde, hayatım boyunca yazmakla meşgul oldum ve bu benim en önemli uğraşım oldu. Rabbimin bir lütfuydu ki ne zaman bir mektup ya da kompozisyonu daktilo ettirmem gerekse bir daktilo hizmetim vardı ve çoğu zaman tam ofis olanakları mevcuttu ve Allah’ın lütfuyla tüm ihtiyaçlarım sorunsuz bir şekilde karşılandı. Yüce Allah’ın bana olan bu nazik muamelesi hâlâ devam ediyor. Bunları anlatırken zaman zaman duygulandığını ve minnettarlık duygularına yenik düşerek gözlerinden yaşlar boşandığını fark ettim.

Karakterinin Gizli Yönleri

Şimdi Çodri Sahip’in karakterinin çok az kişi tarafından bilinen bir yönünü belirteceğim. Allah’ın lütfuyla, ben bunların görgü tanığıyım. Bu olaylar 1971 ve 1972 yıllarında yaşanmıştır. Daha önce de belirtildiği gibi, Çodri Sahip çok küçük bir dairede kalıyordu. Ailem Pakistan’dayken ben de bitişikteki dairede kalıyordum. Çodri Sahip’in belirlenen saatte orta kapıdan gireceği ve aynı masada birlikte kahvaltı edeceğimiz bir program üzerinde anlaşmıştık. Ben o saatten kısa bir süre önce orta kapıyı açtım ve Çodri Sahip tam o saatte geceliğini giymiş olarak geldi, ben de geceliğimi giymiştim. İkimiz de kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa gittik. 

Burada belirtmek isterim ki ilk gün saygılı ve kararlı bir şekilde kahvaltıyı hazırlama hizmetinin bana verilmesini talep etmiş ve bunun benim için büyük bir bereket kaynağı olacağını söylemiştim. Siz yerinize oturun, ben kahvaltıyı hazırlayayım ve size hizmet edeyim. Ancak Çodri Sahip ısrarla: “Hayır, kahvaltının hazırlanmasına tamamen ben katılacağım.” dedi. Onun direktifine uymaktan başka seçeneğim yoktu. Bu doğrultuda, Çodri Sahip kahvaltının hazırlanmasına tamamen katıldı. Daha sonra fincanları ve tabakları yan odaya götürdü ve orada birlikte kahvaltı ettik. Daha sonra tüm ısrarlarıma rağmen bulaşık yıkamak için bana katıldı. Bu benim için çok zordu ama “emre itaat saygıya tercih edilir” deyişinde olduğu gibi başka seçeneğim yoktu.

Start typing and press Enter to search