Suizan tehlikeli bir hastalıktır
YAZAR : Halifetü’l Mesih I, Hz. Hekim Molvi Nuruddinra
Mümin olduktan sonra fasık olarak adlandırılmak çok kötü bir şeydir. Bu alay ve dalga geçmenin sebebi nedir? Bunun sebebi suizandır. Bundan dolayı Allahcc:
اجْتَنِبُوا كَثٖيرًا مِنَ الظَّنِّ
“Zanların çoğundan kaçının” buyurmaktadır.[1] Hadiste “zanlardan kaçının, çünkü kesinlikle en büyük yalan, zandır,” buyrulmaktadır. Bu suizan, büyük zararlara yol açmıştır. Ben bir keresinde çok güzel bir kitap satın aldım ve mecliste insanlar arasında onu çok övdüm. Birkaç gün sonra o kitap kayboldu. Belirli bir kişi aklıma gelmedi ama birisi mutlaka kitabımı çalmıştır diye kafamda bir düşünce oluştu. Ama bir gün evimde dolaplarımı değiştirirken birdenbire o kitabı dolaplardan birinde gördüm. Kitabı kendim koyduğumu ama onun kitapların arkasına düştüğünü anladım. Bu olay, iki marifet noktasının bana açılmasını sağladı. Birincisi suizanna düştüğüm için vicdanım beni kınadı. İkincisi, en aziz ve en güzel kitap, Kuran-ı Kerim bende bulunmasına rağmen üzülmemeliydim diye de vicdanım beni ayıpladı. Bir keresinde adamın biri bana, üzerinde çok güzel işlemeler olan çok güzel bir takke hediye etti. Evimizde bulunan yabancı bir kadının el işlemelerine çok merakı vardı. O, bu takkeyi büyük bir hayranlıkla inceledi. Bir müddet sonra takke ortadan kayboldu. Takke ne benim başıma ne de çocuklarımın başına olmadığı için kaybolmasına hiç üzülmedim. Ancak, o kadının hoşuna gitmişti diye bir düşünce aklıma geldi. Kadın gittikten sonra ben yatağımı silkelemek için açtığımda takke oradan çıktı. Gördüğünüz gibi suizan ne kadar tehlikelidir. Allahcc sadece lütfundan ötürü bana rehber olduğu gibi, kullarının bazısına da olaylardan ders almayı öğretir. Diğer insanların başına da böyle olaylar geldiği halde nasihat almazlar. Bu suizannın kökü didiklemek, boşu boşuna başkalarının durumlarını araştırmak ve kurcalamaktır. Bundan dolayı;
وَلَا تَجَسَّسُوا
“(kimsenin kusurlarını) kurcalamayın,” buyrulmuştur. İşte bu kurcalamaktan gıybet hastalığı meydana gelir. Bu ayetlerde size, bir ağacın tohumunun küçük olduğu gibi günahın da başlangıçta çok küçük olduğu ama en sonunda çok büyüdüğü anlatılmıştır.
İnsanlar geçim konusunda rahata kavuşunca boş boş oturmaya başlarlar. Artık başka uğraşları olmadığı için dalga geçmeyi huy edinirler. Bu istihza, bazen mimikleriyle bazen kalemleriyle olur. Allahcc bu alayın neticesinin çok fena olduğunu anlatmaktadır. Bunun neticesinde birlik beraberlik yok olur. Sonuç olarak birlik içinde olmayan bir kavim ilerleyeceği yerde helak olup gider. Bir hadiste anlatılanlara göre, bir kadını döverlerken “sen zina yaptın, hırsızlık yaptın” diyorlardı. Bunları duyan bir kadın, “Ey Allahcc evladım bunun gibi olmasın” diye dua edince, kucağındaki çocuk “Ey Allahcc beni aynen bunun gibi yap, çünkü bu kadına suizanla davranılıyor” dedi. Aynen bunun gibi başka birisi hakkında şöyle anlatılır: Anne Ey Allahcc çocuğum bunun gibi olsun diye dua etmiş ama çocuk Ey Rabbim ben bunun gibi olmayayım diye yalvarmış. Kısacası hiç kimse başkasının durumunu bilmez. Herkesin durumunu Allahcc bilir. Birisi zannedildiği gibi olmayabilir. İnsanların gözünde hakir olan Allah’acc yakın olabilir. Dalga geçilen kişinin sonu, amellerinin sonuncusuyla değerlendirileceği için, hayırlı olabilir.[2]
[1] Hucurat suresi, ayet 13
[2] Hakaikü’l Furkan, Cilt 4, sayfa 3-4


