Kur’an-ı Kerim’in Değişmezliği
Ben küçükken bir gün gece yarısı bir kadının yaygarası duyuldu. İnsanlar uyandılar, Vadedilen MesihAS ne olup bittiğini öğrenmek için oraya bir adam yolladı. Bir müddet sonra o adam gülerek geri geldi ve şunu anlattı: Bir ebe bir çocuğun doğumundan sonra evine giderken yarım akıllı bir dilenci ile karşılaştı. O, ebeyi dövmeye başladı, bunun üzerine kadın yaygara koparttı. İnsanlar toplandı ve dilenciye kadını neden dövdüğünü sorunca o yarım akıllı dilenci şöyle dedi: “Bu kadın benim kulağımı kestiği için dövüyorum.” İnsanlar ona “kulağını kimse kesmedi yerinde duruyor” dediklerinde o şaşırarak “ha öyle mi” deyip kadını bıraktı. Kur’an’ın değişikliğe uğradığını iddia edenlerin durumu da bu yarım akıllı dilencininkine benzer. Onlar, Kur’an-ı Kerim’in bugün de mükemmel bir kitap olduğuna dikkat etmiyorlar mı? Eğer iddiaları doğru olsaydı Kur’an-ı Kerim kâmil değil, eksik bir kitap olurdu.
Kısacası Kur’an-ı Kerim’in eksiksiz olduğunun delili, Kur’an’ın kendisidir. Eğer Hz. OsmanRA veya başka bir sahabe herhangi bir ayet çıkarmış olsaydı Kur’an’da bir eksikliğin olması gerekirdi. Bu görüşe sahip olanlar Kur’an-ı Kerim’den 10 cüzün kayıp olduğunu söylerler. Eğer iddiaları doğru ise o zaman çok önemli meselelerde Kur’an’ın bir şey söylemediği görülecekti. Ancak Kur’an’da böyle bir eksiklik görülmediği gibi, tam tersine din ve maneviyat ile ilgili her ihtiyacı karşıladığı görülmektedir.
Hz. Mirza Beşirüddin Mahmud Ahmed, Vadedilen Mesih ve Mehdi‘nin olağanüstü İslam hizmetleri, Sayfa 61-62, Ahmad Yayınları, 2022


