Hazret Çodri Sir Muhammed Zafrulla Han
Bu yazı dizisinin ilk basamağında, Vadedilen Mesih‘in as sahablerinden Hazret Çodri Sir Muhammed Zafrulla Han‘ın hayatından bazı olaylar anlatılmaktadır. Anlatılanlar Maulana Atta-ul Mujeeb Raşid sb. tarafından yazılan “Muhammad Zafrulla Han Who Lived Islam in the West” adlı kitabından alınmıştır.
Hayatındaki en büyük nimet
Hayatının en büyük şansı olarak, hoş ve son derece etkileyici bir olayı anlatmak istiyorum. Pakistan’ın edebiyat dergilerinden birini temsilen bir gazeteci, derginin özel bir sayısı için Hazret Çodri Sir Muhammed Zafrulla Han ile röportajda ona şöyle sordu: “Çodri Sahib! Hayatınız boyunca sayısız başarıya imza attınız. Hayatınızdaki en büyük nimetin ne olduğunu düşünüyorsunuz?” Hazreti Çodri Sahib, görünüşte zor olan bu soruyu hiç tereddüt etmeden ve kapsamlı bir şekilde yanıtladı: “Hayatımdaki en büyük şansım, Çağın İmamı Vadedilen Mesih ve Mehdi Hazreti Mirza Gulam Ahmed Kadiyan’yi tanımam ve onun ellerinden Bey’at etmemdir. (Bunun için Allah’a hamd olsun)
İhtiyaç Sahiplerine Yardım
Onun Allah yolunda cömertçe harcama konusunda mükemmel bir şahsi örnek olduğuna herkes şahitti. İhtiyaç sahiplerine, hak eden öğrencilere ve yoksullara yardım etmek için Southfields Trust adıyla bir fon kurmuştu. Burslar faizsiz kredi veya yardım olarak veriliyordu. Bu büyük bir hizmet ve devam eden bir hayır işiydi. Buna ek olarak muhtaçlara yardım için ayrı bir fon da vardı. Çodri Sahib genelde insanlara kimsenin haberi olmadan gizlice yardım ederdi.



Büyük Mali Fedakârlık
Bir keresinde İngiltere Ahmediye Cemaati merkezindeki mevcut iki binanın (çok eski) yıkılarak yerine büyük bir salon, ofisler, iki büyük konut ve küçük bir daireden oluşan büyük bir kompleks inşa edilmesi önerisi değerlendiriliyordu. O dönemde Cemaat’in bu proje için gerekli fonu yoktu. Hiçbir zaman faizle banka kredisi almak Cemaat’in politikası değildir. Çodri Sahib’den kendisine belirli bir süre içinde taksitler halinde geri ödenmek üzere borç vermesi istendi. O da kabul etti. Kur’an öğretilerine uygun olarak Çodri Sahib’in Cemaate yüz bin pound ödeyeceği ve Cemaatin de bunu geri ödemekle yükümlü olacağı bir sözleşme yazıldı. 100.000 pound o dönemde gerçek anlamda önemli bir meblağı temsil ediyordu. Sözleşme taslağı bir akşam Çodri Sahib’e verildi. O da taslağı dikkatle inceleyeceğini, imzalayacağını ve ertesi gün iade edeceğini söyledi. Ertesi sabah Çodri Sahib şöyle dedi: “Üzerinde düşündüm. Kendi nefsim bana dedi ki: ‘Zafrulla Han! Ahmediyet sayesinde bu kadar ilerledin, elde ettiğin her şey bu Cemaat’in bereketi sayesindedir. Şimdi bu parayı bu hayırsever Cemaat’e geri ödenmek üzere borç olarak mı vermek istiyorsun?‘ Ruhum bana çok sitem etti. Bu konuda gerçekten utanç duydum ve Rabbim‘den bağışlanma diledim.O anda bu miktarı Cemaat’e borç olarak değil, mütevazı bir bağış olarak sunacağıma karar verdim.“ Çodri Sahib bunu söyleyerek taslağı yırttı, yüz bin poundluk bir çek yazdı ve Cemaat’e sundu. Hz.III. Halifetü’l Mesih‘ten (Allah ona rahmet etsin) bu bağışın hiç kimseye yaşamı boyunca bahsedilmemesini rica etti. Ne mükemmel bir fedakârlık, tevazu ve samimiyet örneği!
Küçük Yatak Odası
Yapılan bu kompleks ile ilgili muhteşem bir olay daha var. Binanın temeli 1967 yılında atılmış ve 1970 yılında tamamlanmıştır. Hazreti Çodri Sahib, Londra’dayken kalacak yere ihtiyaç duyduğunda ikinci kattaki küçük dairede ikamet etmesine Cemaat‘ten izin verilmesini talep etti. Hz. III. Halifetü’l Mesih (Allah ona rahmet etsin) bu izni vermekten memnuniyet duydu. Daire küçüktü. Küçük olmasına rağmen Çodri Sahib’in sınırlı ve basit ihtiyaçları için yeterliydi. Küçük bir yatak odası, küçük bir mutfak ve banyo ile zamanının çoğunu geçirdiği çalışma odası olarak kullanılan orta büyüklükte bir oturma odasından oluşuyordu. Oturma odasında mütevazı bir koltuk takımı vardı ve ziyaretçilerini burada ağırlıyordu. Dairedeki yatak odası tek kişilik bir yatak, küçük bir dolap, küçük bir masa ve bir sandalyeden ibaretti. Etrafta dolaşmak için neredeyse hiç alan yoktu. Yakın arkadaşlarından biri bana bir keresinde Çodri Sahib’in oturduğu evi göstermek için yanına aldığını söyledi. Arkadaşı yatak odasına girdiğinde, “Bu küçük yatak odasında nasıl idare ediyorsun?” diye sorduğunda
Çodri Sahib’in cevabı hızlı ve anlayışlıydı: “Bu hayattan sonra gideceğimiz yer daha da dar olacak.“
Allah dostlarının düşüncesi ne kadar eşsizdir! Her zaman ahireti düşünürler ve kendilerini nihai yolculuğa hazırlamaya devam ederler.
Bu seriye inşallah bir sonraki sayıda devam edilecektir.


